Moda Masaj Salonu

Sonunda eve döndüklerinde, Cinder tıpkı kapama düğmesine basılmış bir robot benzer biçimde yatağa yığılıvermiş ve kâbus görmeden uyumuştu; en azından bu ileti onu uyandırana kadar. Depoya adım atar atmaz, içerideki çürümüşlük ve insan pisliği kokuları burnuna doldu. Bir adım geriledi ve midesi bulanmaya başlarken eliyle burnunu kapattı. Bir an için, beyin ara yüzünün tıpkı seslere yaptığı gibi kokuları da azaltabilme kabiliyetine sahip olmasını diledi. Eldiveninin altından derin bir nefes alıp tutarak, kendini deponun içine ilerlemeye zorladı. Güneş görmeyen beton zemin yüzünden, içerisi dışarıdan oldukça daha serindi. Yüksek tavanın çevresindeki bir dizi minik pencerenin üstü şeffaf yeşil brandayla kaplanmış olduğundan, içerisi hafif puslu bir ortama sahipti. Tavanda gri ampuller vardı belki, fakat gölgeleri dağıtmak adına pek etkili oldukları söylenemezdi. Moda Masaj Salonu

Moda Masaj Salonu

 

Duvar kenarlarında çarşaf ve battaniyeleri birbiriyle uyumsuz -bağışlanılmış yada sağdan soldan bulunmuş- yüzlerce yatak dizilmişti. Peony için güzel bir battaniye getirdiğine sevindi. Yatakların çoğu boştu. Karantina binası hastalığın şehre yayılmaya başladığı birkaç hafta öncesinde alelacele oluşturulmuştu. Moda Masaj Salonu Fakat buna karşın sinekler daha şimdiden içeriyi salgın etmişti ve içeride sürekli bir vızıltı sesi hâkimdi. Cinder’ın yanından geçip gittiği birkaç hasta ya uyuyor veya boş gözlerle tavanı seyrediyordu. Vücutları mavisiyah lekelerle doluydu. Hâlâ kendinde olan bazıları ise adım atarını el ekranlarına gömmüştü

 

Peony’yi bebek mavisi bir battaniyenin arasına kıvrılmış uyurken buldu. Eğer yastığa dağılmış kestane rengi bukleleri olmasaydı, Cinder onu tanıyabileceğinden şüpheliydi. Morumsu lekeler, kızın dirseklerinin üstüne kadar yayılmıştı. Titriyordu ama alnı terle parıl parıldı. Ölümün eşiğindeki yaşlı bir kadın benzer biçimde görünüyordu. Cinder eldivenini çıkardı ve elinin tersiyle Peony’nin alnına dokundu. Sıcak ve nemliydi. Letumosisin üçüncü evresi. Moda Masaj Salonu Yeşil battaniyeyi Peony’nin üstüne serdi, sonrasında ayağa kalktı ve onu uyandırmanın mı yoksa dinlenmesine izin vermenin mi daha iyi olacağını düşündü. Topukları üstünde geriye dönerek arkasına baktı. Peşinde duran yatak boştaydı. Peony’nin tam karşısındaki yatakta ise cenin pozisyonunda yatmış, ufacık bir figür vardı.